CİNSEL İSTİSMARDA İFTİRAYA UĞRAMAK (NE YAPILMALI?)
Cinsel iftiraya uğramak, bir kişinin çocuğa karşı cinsel bir temasta bulunmamasına rağmen hakkında cinsel istismar nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasıdır. Ayrıca kişinin olay esnasında rızasının bulunmasına rağmen sonradan rızasının bulunmadığını iddia etmesi de iftira kapsamında değerlendirilir.
Yazımızda, cinsel istismarda gerçeğe aykırı beyanların türleri, bu eylemin cezası ve iftiraya karşı atılacak adımlar ayrıntılı olarak açıklanmış ve cinsel istismarda iftiraya uğramak konusu kapsamlı olarak incelenmiştir.
Cinsel İstismarda İftiraya Uğramak Nedir?
Cinsel istismarda iftiraya uğramak, bir kişinin cinsel istismar suçunu işlememesine rağmen bu suçu işlediği yönünde hakkında suç duyurusunda bulunulmasıdır.
Cinsel istismarda genellikle karşılaşılan gerçeğe aykırı (iftiraya yönelik) beyanlar şu şekildedir:
-
Yaşanan cinsel temasta rıza bulunmasına rağmen, toplum veya aile baskısı nedeniyle rızanın olmadığının beyan edilmesi,
-
Daha önceden başka bir kişiyle yaşanan bir cinsel temasın üstünü örtmek için diğer kişiye iftira atılması,
-
Kişiler arasında sadece bir iletişim bulunmasına ve bedensel olarak hiçbir cinsel temas yaşanmamasına rağmen duygusal intikam alma amacıyla cinsel istismar olduğu yönünde beyan verilmesi,
-
Psikolojik olarak takıntı düzeyinde bir saplantısı bulunan kişilerin yine intikam amacıyla gerçeğe aykırı istismar iddiasında bulunması,
-
Kişiler arasında sadece cinsel taciz suçunu oluşturacak cinsel içerikli iletişim olmasına rağmen bedensel temas içeren eylemlerin de bulunduğunun iddia edilmesi,
-
Cinsel temas sırasında kişinin rızasının bulunmasına rağmen sonradan rızasının olmadığını iddia etmesi.
Cinsel İstismarda İftiraya Uğramak ve Ceza Almak Mümkün Mü?
Cinsel istismarda iftiraya uğramak ve bu suçtan ceza almak mümkündür. Çünkü cinsel suçlar gizli şekilde işlendiğinden, bu tür suçlarda şikayetçinin beyanları ve beyanı destekleyici yan deliller genellikle kişi hakkında ceza davası açılması için yeterlidir.
Cinsel suçlar kapsamında; cinsel istismar, cinsel taciz, cinsel saldırı, sarkıntılık, cinsel saldırı, müstehcenlik veya reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarının ayrımı doğru şekilde yapılmalıdır.
Cinsel istismarda iftiraya uğramak karşısında, genellikle kişiler arasında cinsel bir temas bulunmakta ancak bu eylem istismar kapsamında olmasa da şikayetçinin bu yönde beyanları bulunmaktadır.
Cinsel İstismarda İftiraya Uğramanın Cezası
Cinsel istismarda iftiraya uğramanın sonucunda kişi eğer kişi suçsuz olduğunu ispat edemezse, kişiye 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilir.
Cinsel istismar suçu, vücuda bir organ veya cisim sokulması suretiyle işlenirse verilecek ceza 16 yıl ile 20 yıl arası hapis cezasıdır. Eğer mağdur 12 yaşından küçükse, bu durumda verilecek ceza ise 18 yıl hapis cezasından az olmayacak şekilde verilecektir.
Cinsel istismarın nitelikli şekilde işlendiği hakkında hüküm verilirse cinsel istismar suçundan verilecek olan ceza yarı oranında artırılır. Örneğin iftiraya uğrayan kişi cinsel istismar suçundan 10 yıl hapis cezası alacaksa ve eylem nitelikli cinsel istismar kapsamındaysa kişi 15 yıl hapis cezası alacaktır.
Cinsel İstismarda İftiradan Nasıl Kurtulunur?
Cinsel istismarda iftiradan kurtulmak için cinsel istismar eyleminin oluşmadığına yönelik kuvvetli ve inandırıcı delillerin mahkemeye sunulması gerekir.
Cinsel istismarda iftiraya uğramak karşısında mahkemeye sunulacak delillerin yanında şikayetçinin beyanları ve mahkemeye sunduğu delillerin de kapsamlı şekilde incelenmesi gerekir.
Bu kapsamda cinsel istismarda iftiraya uğramak karşısında şunların yapılması gerekir:
-
Mağdur ve tanıkların beyanları arasındaki çelişkilerin tespiti,
-
Hayatın olağan akışına aykırı beyanların ortaya çıkarılması,
-
Cinsel istismar iftirasına yönelik mağdur için adli tıp raporlarlarının alınması,
-
Mağdur 15 yaşından büyükse ve eylemin sonuçlarını anlayabilecek düzeydeyse rızasının olduğuna dair delillerin tespiti,
-
Mağdurun yaşı hakkında hataya düşüldüğü iddiası varsa, bu yönde uzman görüşlerinin alınması,
-
Cinsel istismara yönelik yan delillerin tutarlılığının tespiti.
YARGITAY’A göre cinsel istismarda iftiraya uğramak konusunda şikayetçinin (mağdurun) beyanının şu haller gözetilerek değerlendirilmesi gerekir:
-
Mağdurun veya ailesinin şikayette bulunma süresi, (Yargıtay 14. C.D., E. 2016/12325 K. 2017/1430 K., T. 20.3.2017),
-
Mağdur ve sanığın suçtan önceki iletişimi, (Yargıtay Ceza Genel Kurulu., E.2012/2- 1498, K.2014/188 K., T. 15.04.2014),
-
Mağdur ve sanık arasında husumete ya da iftiraya sebep olacak olayların olup olmadığı (Yargıtay 9.Ceza Dairesi., E. 2022/15078 K. 2023/3053 K., T. 11.5.2023),
-
Mağdur beyanlarında tutarsızlıklar olup olmadığı, (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2022/405 K. 2022/789, k.t. 8.12.2022),
-
Mağdur beyanların hayatın olağan akışına uygunluğu, (Yargıtay Ceza Genel Kurulu,, E. 2022/405 K. 2022/789, k.t. 8.12.2022),
-
Mağdurun direnme imkânını kullanıp kullanmadığı (Yargıtay 5.C.D., E.2007/11586, K.2008/161, k.t.22.01.2008).
Özellikle YARGITAY’A GÖRE cinsel istismar suçu genellikle toplumdan uzak, izole ve gözden uzak şekilde işlendiğinden genellikle tek kanıt mağdurun beyanı olmaktadır. Nadiren de olsa, adli raporlar veya tanıklar da delil olarak sunulmaktadır. Dolayısıyla bu suç tipinin kanıtlanması zor olduğundan mahkemelerin kararı da mağdurun beyanı ve beyanı destekleyici yan deliller noktasında şekillenmektedir.
Bu durum ise şikayetçi tarafı mağdur edebilecektir. Ayrıca yazımızın da konusunu oluşturan cinsel istismarda iftiraya uğramak neticesinde iftira atılan kişi hakkında da dava açılarak farklı mağduriyetler de yaşanabilmektedir.
Cinsel İstismarda İftiraya Uğramakta Şikayetçinin (Mağdurun) Beyanı
Cinsel istismarda iftiraya uğramak konusunda en önemli nokta şikayetçinin beyanıdır. Çünkü cinsel istismarda iftiraya uğramaya sebep olan asıl husus şikayetçinin gerçeğe aykırı, gerçek üstü veya abartılmış beyanlarıdır.
Yukarıda yer alan gerçeğe aykırı beyanlarda avukat ve mahkeme tarafından incelenmesi gereken hususlar ise şunlardır:
-
Şikayetçinin zihinsel-psikolojik durumu,
-
Şikayetçinin ailesinin-akrabaları arasındaki ilişki ve olaya yönelik tepki ve baskı düzeyi,
-
Şikayetçinin yaşı ve zihinsel gelişkinlik seviyesi,
-
Şikayetçinin korktuğu hususların bulunup bulunmaması,
-
Şikayetçinin beyanında yer alan olayları tam ve net hatırlayıp hatırlamaması,
-
Şikayetçinin olayları abartıp abartmadığı, intikam almak istemesi, kendisini aklamak isteyerek olayın bazı kısımlarını yanlış aktarması gibi her türlü ihtimal dikkate alınmalıdır.
Tüm bunlar doğrultusunda Yargıtay da doğrudan şikayetçinin beyanına yönelik hüküm kurulmaması gerektiği ve her somut durumun kendi şartları içinde bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş belirtmektedir.
Çocuğun Cinsel İstismarında İftira
Çocuğun cinsel istismarında iftira halinde, çocuğun beyanına itibar edilip edilmeyeceği ve rızasının bulunup bulunmadığının tespiti yaşa ve zihinsel duruma göre belirlenir.
Cinsel istismarda iftiraya uğramak kapsamında çocuğun yaşı, rıza hususunda önem arz etmektedir.
15 Yaşından Büyük Çocuğun Beyanı
Çocuğun cinsel istismarı kapsamında, çocuk 15 yaşından büyükse ve eyleminin hukukî anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneği bulunuyorsa, çocuğun rızası geçerli sayılır. Ancak çocuğun cinsel istismarı suçunda rızanın varlığından bahsedebilmek için eylemin cinsel ilişkiye varmaması gerekir.
DİKKAT: Eğer 15-18 yaş aralığında bir çocukla cinsel ilişkiye varan bir birliktelik gerçekleşmişse bu durumda cinsel istismar suçu değil, “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçu oluşmaktadır.
15 Yaşından Küçük Kişinin Beyanı
Çocuk 15 yaşından küçükse veya 15 yaşından büyük olmakla birlikte eyleminin hukukî anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneği gelişmemişse, çocuğun rızası geçersiz sayılır.
Çocuğun eyleminin hukukî anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneğinin gelişip gelişmediği her somut dosyada özel olarak incelenir.,
Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Çocuğun Yaşı Hakkında Hataya Düşülmesi
Bazı durumlarda kişi 18 yaşından küçük olmasına rağmen kendisini fiziksel görünümünün buna uygun olması nedeniyle yetişkin olarak tanıtmaktadır. Bununla birlikte 15 yaşından küçük olan birinin kendisini 15 yaşından büyük olarak tanıtması da karşılaşılan bir başka olay türüdür.
Çocuk 15 yaşından küçük olmasına rağmen failin 15 yaşından büyük zannetmesi ve rızasının varlığı dolayısıyla cinsel eylem gerçekleştirdiği durumlarla karşılaşılmaktadır. Bu noktada failin eylemi her ne kadar basit nitelikte cinsel istismar kapsamında olsa da, fail rızanın varlığı konusunda hataya düşmektedir. Sonuç olarak bu tip bir durumda fail hataya düştüğü için cinsel istismar suçundan sorumlu tutulmaz.
DİKKAT: Kişinin yaşı hakkında düşülen hatanın esaslı ve kaçınılmaz olması gerekir. Bu noktada mahkemelerin kriterleri çok sert uygulanır. Nitekim kişinin çocuğun yaşı hakkında şüpheye düşmesi bile şüphe anından sonra işlenecek fiillerin suç olarak kabul edilmesine neden olur. Çünkü bu tür durumlar içinde şüphe bilmeye eş değer sayılacaktır.
Yaş hakkında hataya düşmede avukat ve mahkeme tarafından incelenmesi gereken hususlar şunlardır:
-
Fail ve mağdurun bulunduğu çevre,
-
Fail ve mağdur arasındaki ilişki (okul, sokak veya sosyal medya vb.),
-
Mağdurun fiziksel görünüm itibariyle kaç yaşında gösterdiği,
-
Mağdur resmi bir hastanede doğmamışsa gerçekte kaç yaşında olduğu,
-
Mağdurun faili yaşı konusunda yanılmasına etki eden hususlar.
Cinsel İstismarda İftiraya Atmanın Cezası
Cinsel istismarda iftira atmanın cezası, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır.
Hemen her durumda olduğu gibi bir kişi hakkında haksız yere suç isnad etmek iftira kapsamında değerlendirilir. Bu sebeple iftira atan kişi hakkında şikayet başvurusunda bulunularak ceza davası açılması mümkündür.
Cinsel İstismarda İftiraya Uğrayanlar Ne Yapmalı?
Cinsel istismarda iftiraya uğrayanlar öncelikle hakkında isnat olunan suça ilişkin bilgi edinmelidir. Bu bilgi kolluğa ya da savcılık makamına verilen ifadede edinilir.
Suç hakkında bilgi edindikten sonra, olaya ilişkin hatırlanan olaylar, veriler, belgeler veya mesajlar dahil olmak üzere delil olarak kullanılabilecek ve ileride yok olması muhtemel hemen her türlü kanıt toplanmalıdır. Zira cinsel istismarda iftiraya uğramak genellikle suçsuzluğun ispatı için pek çok delil bulunması gereken bir husustur.
Sonrasında ise isnad edilen suçun mahiyeti, ceza sınırının yüksek olması, toplum nezdinde olaya bakış açısının olumsuz olması ve olası diğer riskler nedeniyle mutlaka alanında uzman bir ceza hukuku avukatı/bürosuna başvurulması önerilir. Zira sürecin başından itibaren dosyanın kapsamlı şekilde takibatının yapılması son derece önemlidir.
Bu anlamda savcılık ve mahkeme sürecinde hukuki işlemlerin usulüne uygun olarak yapılması, hukuki bir strateji-savunma hazırlanması ve hukuken geçerli delillerin tespiti için hukuki destek almak son derece önemlidir.
Sonuç
Cinsel istismarda iftiraya uğramak, günümüzde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu tür bir durumda hakkında cinsel istismar suçu işlediği iddia olunan kişinin mutlaka usulüne uygun bir hukuki yol haritası belirlemesi gerekir. Sonrasında ise gerekli tüm bilgi ve belgelerin ya da tanıkların belirlenmesi önem arz etmektedir.