GRUP ŞİRKET NASIL KURULUR? (ŞİRKETLER TOPLULUĞU)
Grup şirket, belirli bir ticari amaç doğrultusunda aynı kişi veya kişilerin sahip olduğu şirketler organizasyonu veya bir veya birden fazla kişinin bir araya gelmesiyle kurulur.
DİKKAT: Bir grup şirketi, TTK’da yer alan şartları karşıladığı takdirde şirketler topluluğu olarak adlandırılabilir. Bu anlamda uygulamada grup şirket ve şirketler topluluğu birbirleri yerine kullanılmaktadır. Ancak aynı anlama sahiplermiş gibi gözükse de grup şirket ve şirketler topluluğu aslında farklı kavramlardır.
Yukarıda belirtilen karışıklık sebebiyle uygulamada grup şirket nasıl kurulur sorusu sorulurken esasen şirketler topluluğunun nasıl kurulacağı araştırılmak istendiğinden, yazımızda da grup şirketten bahsedilirken, şirketler topluluğu kastedilmiştir. Yani grup şirket ifadesi şirketler topluluğu anlamında kullanılmaktadır. Yazımızın bu çerçevede okunması rica olunur.
Grup Şirketi Nedir?
Grup şirketi (şirketler topluluğu) bir hakim şirket çevresinde hakim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketlerin oluşturduğu topluluktur. Şirketler topluluğundan ana şirkete hakim şirket, bağlı şirketlere ise yavru şirket adı verilir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre şirketler topluluğu, iktisadi bir faaliyet içinde olan teşebbüsün veya şirketin, kendi kontrolü altında bulunan en az 2 ticaret şirketiyle birlikte oluşturduğu ve ortak ekonomik hedefleri bulunan yapıdır.
Grup Şirket Nasıl Kurulur?
Grup şirket, şirketler arasında yazılı bir hakimiyet sözleşmesi imzalanarak bu sözleşmenin bağlı şirketlerin genel kurulunca onaylanması ve ticaret siciline tescil edilmesiyle kurulur.
Grup şirketler ayrıca, fiili anlamda hakim şirketin diğer şirketler üzerinde oy hakkı çoğunluğu veya yönetimde etkinlik gibi iştirake dayalı olarak yönetilmesi ile de kurulabilir.
Hakimiyet Sözleşmesi İle Grup Şirket Kuruluşu
Hakimiyet sözleşmesi, şirketler arasında, bir şirketin diğerinin yönetim organına talimat verme yetkisine sahip olması konusunda anlaştığı sözleşmedir. Yani hakim şirket, bağlı şirketler üzerinde hakimiyet kuracaktır.
Hakimiyet sözleşmesi Ticaret Sicili Yönetmeliği m.106/1’de şu şekilde açıklanmıştır:
“Hakimiyet sözleşmesi, aralarında doğrudan veya dolaylı iştirak ilişkisi bulunmayan, bulunsa bile bu ilişkiden bağımsız ve soyutlanmış bir şekilde taraflardan birinin, sermaye şirketi olan diğerinin yönetim organına hiçbir şarta bağlı olmadan talimat verme yetkisini içeren sözleşmedir.”
Hakimiyet sözleşmesinin geçerli olması içinse, yazılı olarak yapılması, bağlı şirketler tarafından genel kurulca bu sözleşmenin onaylanarak ticaret siciline tescil edilmesi gerekir. (Ticaret Sicil Yönetmeliği m.106/2)
Uygulamadan bir örnek vermek gerekirse, hakimiyet sözleşmesi ile “A” şirketi hakim şirket ve “B” şirketi ise bağlı şirket olarak belirlenmiş olsun. Bu durumda A şirketi talimat alan B şirketiyle, bu şirketin bağlı şirketler üzerindeki yönetimiyle ilgili olarak talimat verme yetkisine sahip olması konusunda anlaşacaktır. Bu sözleşmenin ise B’ye bağlı yavru şirketlerin genel kurulunda onaylanması ve ticaret siciline tescili gerekir. Bu işlemlerden sonra artık “A” şirketi “B” şirketi üzerinde doğrudan bir hakimiyete sahip olacak, ayrıca “B” şirketine bağlı şirketler üzerinde de dolaylı hakimiyet elde etmiş olacaktır.
DİKKAT: Yazımızın devamında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, grup şirket kuruluş işlemleri ve sonrasında şirket yönetim işlemleri teknik hukuki bilgi gerektirmektedir. Bu anlamda ticari faaliyetlerin aksamaması ve tüm işlemlerin kanuni usullere uygun olarak yapılması için sürecin başından itibaren alanında uzman bir ticaret hukuku avukatına/bürosuna danışılması faydalı olacaktır.
Fiili Olarak Grup Şirket Kuruluşu
Fiili olarak grup şirket kuruluşu ise hakim şirketin oy hakkı çoğunluğu, yönetimde etkinlik gibi iştirake dayalı hususlara dayanmasına bağlıdır. Burada kontrol mekanizmalarını elinde tutan hakim şirket, fiili hakimiyeti de elinde bulundurduğundan, hakim şirket tarafından idare edilen bir şirketler topluluğu oluşur.
Grup Şirketi Olma Şartları
Grup şirket olma şartları şunlardır:
-
Birden fazla şirket bulunması,
-
Hakim şirket olarak bir şirketin belirlenmesi,
-
Bağlı (Yavru) şirket/şirketlerin belirlenmesi,
-
Hakim şirket ve bağlı şirketler arasında hakimiyet ilişkisinin bulunması.
Hakim Şirket Unsurunun Varlığı
Hakim şirket, ana şirket olarak da adlandırılan topluluğun hakimi şirkettir. Bu anlamda bir grup şirketin varlığından bahsedebilmek için hakim şirketin ve ona bağlı diğer şirketlerin varlığı gerekir.
Uygulamada özellikle büyük topluluklarda ara konumda hakim şirketler bulunduğuna da rastlanır. Zira birden fazla sektörde faaliyetlerini sürdüren ya da çok sayıda bağlı ortaklık ilişkisi bulunan şirket toplulukları bulunmaktadır. Bu topluluğun yönetimi açısından birden fazla ve çeşitli kollara ayrılmış hakim şirket kararlaştırılması da mümkündür. Ancak bu topluluklarda, en tepede bulunan şirketi esas ana şirket, diğer hakim şirketlere ise ara ana şirket olarak adlandırmak uygun düşecektir.
Hatta öyle ki topluluğun en tepesinde bulunan şirketin de birden fazla olması mümkündür. Bu uygulamayla pek karşılaşılmasa da özellikle “joint venture” yani “ortak girişim” şeklindeki işbirliğine dayalı girişimlerde bu uygulamaya rastlanmaktadır.
Şirketler topluluğunda, girişimin yürüttüğü ekonomik faaliyetin belli bir büyüklükte olması veya bağlı şirketlerin faaliyet alanlarıyla benzerlik göstermesi de şart değildir.
DİKKAT: Esas hakim/ana şirketin bir holding olması da mümkündür. Ancak esas ana şirket yani hakim şirket ile holding yapıları birbirinden tamamen farklıdır. Dolayısıyla holdinglerin iç yapısında, holding şirketinin grup şirket anlamında her zaman hakim şirket olmasından bahsedilemez.
Bağlı Şirket (Yavru Şirket)
Bağlı şirket, hakim şirkete hakimiyet araçlarından biriyle bağlı olan şirketi ifade etmektedir. Bağlı şirketlere uygulama yavru şirket adı verilmektedir.
Esasen bağlı şirketler, kendisine bağlı başka şirketler bulunan bağlı şirket ve kendisine bağlı başka şirket bulunmayan bağlı şirket olmak üzere ikiye ayrılır. Eğer kendisine bağlı başkaca bir şirket bulunmuyorsa, buna saf bağlı şirket adı verilir. Eğer kendisine bağlı başka şirketler varsa, bu duurmda bağlı şirket ara hakim şirket adını alır.
Ancak önemle belirtmek gerekir ki ara hâkim şirketler ancak topluluk hâkimini temsilen kendilerine bağlı şirketlere talimat verebilir. Topluluk tepesinde bulunan ana şirketten bağımsız işletme politikaları benimseyerek altındaki şirketlere talimat veremezler.
Hakimiyet Unsuru
Türk Ticaret Kanunu’na göre şirketlerin gruplaşmaları, ancak hakimiyet unsurunun varlığı halinde mümkündür. Bu kapsamda hakimiyet unsuru, şirketler topluluğunun yönetilmesi ve kararların alınmasında belirleyici olan faktör olarak tanımlanabilir.
Hakimiyetin ne şekilde kurulabileceği ise TTK m.195/1-2’de sayılmıştır. Bu kapsamda grup şirketlerde hakimiyet unsuru şu şekillerde sağlanabilir:
-
Hâkimiyet sözleşmesi düzenlemek,
-
Oy haklarının çoğunluğuna sahip olmak,
-
Şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkını haiz olmak,
-
Hakimiyet karinesinin varlığı.
Hâkimiyet Sözleşmesi ile Hâkimiyetin Kurulması
Türk Ticaret Kanunu m.195/1’te, bir şirket grubunun sözleşme ile şirketler topluluğu oluşturabileceği ifade edilmiştir. Grup şirket kurulmasına esas teşkil edecek hakimiyet sözleşmesi klasik anlamda bir adi yazılı bir sözleşme olabileceği gibi hakimiyet yaratacak pay sahipleri sözleşmesi şeklinde de yapılabilir. Örneğin, birleşme, devralma veya bölünme gibi işlemler de bir hakimiyet yaratabilir.
Eğer bu unsurlar bulunuyorsa, TTK m.195’in gerekçesinde açıkça ifade edildiği üzere bu durum artık hakimiyet unsurunun varlığı noktasında aksi ispat edilemeyen kanuni bir olgu halinde gelir.
DİKKAT: Uygulamada sıklıkla görüldüğü üzere bir teknolojik ürünün, bilginin veya hizmetin verilmesi nedeniyle bir şirketin diğerine bağımlılığı ortaya çıkabilir. Örneğin lisans sözleşmeleri veya know-how sözleşmeleri genelde böyledir. Ancak bir şirketin diğerine aşırı borçlanarak bağımlı hale gelmesi bir hakimiyet unsurunun varlığına değil ancak bir baskı unsurunun varlığına işaret eder.
Hakimiyetin Oy Haklarının Çoğunluğuna Sahip Olmak Şeklinde Ortaya Çıkması
Bir şirketin, doğrudan veya dolaylı olarak oy haklarının çoğunluğuna sahip olması, hakimiyetin kurulduğu yönünde aksi ispat edilemeyen kanuni bir sonuç doğurur. Oyların çoğunluğuna sahip olunup olunmadığı ise, iştirak edilen şirketteki imtiyazlı ve imtiyazsız paylar dikkate alınarak hesap yapılacaktır. Ayrıca, hakim şirketin oy sözleşmesi ile etki altına aldığı oylar da hesaba katılacaktır.
Oy haklarının çoğunluğuna sahip olunması TTK m.196/2 kapsamında değerlendirilir. Dolayısıyla, oy hakı yüzdeleri hesap edilirken sahip olunan paylardan kaynaklanan oy haklarının toplamının, kullanılabilir tüm oy haklarına oranı tespit edilir.
DİKKAT: Oy hakları hesaplanırken, sermaye şirketinin kendi paylarından ve onun hesabına alınmış olarak üçüncü kişikerin elinde bulunan paylardan doğan oy hakları düşülür. Eğer oylarda imtiyazlı paylar bulunuyorsa, bu halde azami oy sayısı 15 olarak alınır ve bu sayının üzerindeki oylar hesaba katılmazlar.
Hakimiyetin Şirket Sözleşmesinde, Yönetim Organında Karar Alabilecek Çoğunluğu Oluşturan Sayıda Üyenin Seçimini Sağlayabilmek Hakkının Bulunması Şeklinde Ortaya Çıkması
Bir bağlı şirketin esas sözleşmesinde, şirketin yönetim organında karar alabilecek çoğunlukta üyenin belirlenmesi başka bir şirkete bırakılmışsa bu durumda hakimiyet ilişkisinin varlığı söz konusudur.
Burada esas sözleşmeden kastedilen, bağlı şirketin kuruluşunda kurucular tarafından imzalanan ve ticaret sicilne tescil ve ilan edilen esas sözleşmedir.
DİKKAT: Esas sözleşme dışında, genel kurul kararları, tekil anlaşmalar veya uygulama ile gelişmiş teamüller ile hakimiyet unsurunun bu yolla kurulduğundan bahsedilemez. Eğer şartları sağlanıyorsa başka bir madde kapsamında hakimiyet unsurunun kurulduğundan bahsedilebilir.
Hâkimiyet Karinesi
Yukarıda yer verilen ve hakimiyetin oluştuğuna dair kanuni ispat teşkil eden hallerin yanında, bir ticaret şirketinin paylarının çoğunluğuna veya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunmak şeklinde işlemler de hakimiyetin kurulduğuna işaret eder. Ancak bu durumda yukarıda sayılan hallerden farklı olarak hakimiyetin bulunduğunun aksi ispatla mümkündür.
Örneğin, uygulamada halka açık şirketlerde hisse oranları çok dağınıktır. Bu durumda çoğunlukla pay sahipleri arasında iletişim de bulunmamaktadır. Dolayısıyla oy oranları düşük olan bazı pay sahiplerinin birlikte hareket ederek şirket üzerinde etkin olabildiği görülmektedir. İşte bu ve buna benzer durumlarda hakimiyetin bulunduğu karine olarak kabul edilebilir. Ancak bunun aksini ispat mümkündür. Zira hakimiyet karinesi olarak kabul edilen haller, doğrudan kanunen hakimiyetin kurulduğuna delil teşkil etmezler ve aksini ispat yolu açıktır.
Grup Şirketi Özellikleri
Grup şirketinin temel özellikleri, sorumluluk ilişkileri düzenlemeleri, çeşitli vergi avantajları veya ana şirketlerin zarardan sorumluluğudur.
Sorumluluk İlişkileri
Ana şirket ve bağlı şirketler arasındaki sorumluluk ilişkileri TTK m.202-vd. Ve TTK m.209’da düzenlenmiştir. İlgili maddelere göre grup şirketlerde sorumluluk, hakimiyetin hukuka aykırı kuıllanılması ve topluluk itibarına güvenden doğan sorumlulukların ihlali çerçevesinde şekillenir.
Hâkimiyetin Hukuka Aykırı Kullanılması
Grup şirketlerde, ana şirketin diğer şirketler üzerinde kullanacağı hakimiyet gücü sınırsız değildir. Bu kapsamda eğer hakimiyet unsuru bulunmasaydı, bağlı şirketin bulunacağı konum daha olumlu ise bu durum genel manada hakimiyetin hukuka ve bağlı şirketin menfaatini zedeleyeceği şekilde kullanıldığını gösterebilir.
Zira her ne kadar hakimiyet ana şirkete bırakılmış olsa da hakim şirket kendisine verilen yetkiyi bağlı şirketin zararına veya kayba uğratacak şekilde kullanamaz. Özellikle şu iki durumda, hakim şirketin hakimiyet yetkisini hukuka aykırı olarak kullandığı kabul edilir:
-
Bağlı şirketin birtakım işlemler yapmaya zorlanarak kayba uğratılması,
-
Haklı sebep olmaksızın birleşme, bölünme, tür değiştirme, fesih ve önemli esas sözleşme değişikliği gibi yapısal değişikliklerde bulunulması ve menkul kıymet çıkarılması.
Bu durumun istisnası ise hakim şirketin bağlı şirket üzerinde tam hakimiyeti bulunmasıdır. Bu tip bir durumda, hakim şirketin bağlı şirketin zararına hareket edebilmesine olanak sağlayan belli başlı şartlar bulunur. Ancak bu durumda da yine hakim şirket yetkilerini, bağlı şirketin varlığını ortadan kaldırma tehllikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde kullanamaz.
Grup Şirketi Kurmanın Avantajları
Grup şirketi kurmanın avantajları şunlardır:
-
Merkezileşme bağlı kurumsallaşmak,
-
Şirketler arasında bilgi, tedarik, ticari faaliyet vb. Gibi alanlarda paylaşım yapılmasının kolaylaşması,
-
Şirketlerin ortak hareket ederek piyasada rekabet şansının artırılması,
-
Kredi, teşvik ve desteklerden daha fazla faydalanılması,
-
Bölgesel işlemleri icra edebilme yeteneğinin artırılması,
-
Aile şirketleri varsa bu şirketlerin yönetimini kolaylaştırmak ve ortak bir ticari birliktelik yaratmak,
-
Farklı ticari faaliyet alanlarında söz sahibi olmak,
-
Ani piyasa değişim koşullarında farklı hareket alanlarına sahip olmak,
-
Sorumluluk ve görev dağılımını kolaylaştırmak.
Grup Şirket Kurma İşleminden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Grup şirket kurma işleminden sonra dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
-
Özellikle hakim şirketin bir holding olduğu durumlarda, grup şirketler içerisinde aynı işi yapan ve hatta görevleri birbiri ile çakışan personellerin bulunmaması,
-
Ortak merkezi bir bilgi sistemi ve mümkünse insan kaynakları birimi, finans birimi, denetim birimi, hukuk birimi, satın alma birimi ve mali işler birimi kurulması,
-
Grup şirket nezdinde, ticari faaliyetler kapsamında hizmetlerin merkezileştirilmesinin sağlanması,
-
Yetki paylaşımının ve personel istihdamının doğru şekilde düzenlenmesi ve kontrol edilmesi,
-
Yönetim kurulu tarafından alınan kararların etkin ve hızlı şekilde uygulanması için destek birimlerinin oluşturulması,
-
Eğer ticari faaliyetler için hizmet alımı yapılacaksa, grup şirket vasfıyla temsil edilerek bunların mümkün olduğunda ortak şekilde temin edilmesi,
-
Her bağlı şirkette merkezi birimlere bağlı temsilci atanması,
-
Raporlama ekibinin merkezden koordineli şekilde çalışması.
Sonuç
Yazımızda grup şirket nasıl kurulur sorusuna yanıt verilmiştir. Bu kapsamda grup şirketlerin kuruluş safhalarına ve dikkat edilmesi gereken noktalara değinilmiştir. Ancak şirketlerin faaliyetleri noktasında yapacağı işlemler teknik hukuki bilgi ve deneyim gerektirdiğinden bu işlemlerin en başından itibaren alanında uzman bir ticaret hukuku avukatına danışılması önerilir.