SARKINTILIK YAPMAK SURETİYLE ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI (ÇOCUĞA SARKINTILIĞIN CEZASI)
Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı, çocuk yaştaki birine karşı ani şekilde ve süreklilik arz etmeyen bir cinsel temasta bulunulmasıdır. Halk arasında çocuğa sarkıntılık olarak da bilinen bu suç türünün cezası ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır.
Yazımızda sarkıntılık sayılan haller, çocuğa sarkıntılığın cezası, çocuğun rızasının durumu ve çocuğun yaşı hakkında hataya düşülmesi hususları ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Sarkıntılık Yapmak Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı Nedir?
Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı, fail tarafından çocuk yaştaki birine karşı ani şekilde ve süreklilik arz etmeyen bir cinsel temasta bulunulmasıdır.
Halk arasında çocuğa sarkıntılık olarak bilinen suç aslında sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarıdır.
Sarkıntılık Yapmak Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası
Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı cezası, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır. Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarında, mağdur çocuk 12 yaşından küçükse verilecek ceza 5 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır.
Özetle, çocuğa sarkıntılığın cezası 3 yıldan 8 yıla kadar hapistir. 12 yaşından küçük çocuğa sarkıntılığın cezası ise 5 yıldan 8 yıla kadar hapistir.
Cinsel istismar suçunda iftiraya uğramak ve haksız yere dava açılması hususunda ne yapılabileceği hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayabilirsiniz: "cinsel istismarda iftiraya uğramak(ne yapılabilir?)"
Sarkıntılık Yapmak Suretiyle Çocuğun Cinsel İstismarı Sayılan Haller
Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı sayılan haller şunlardır:
-
Öpme,
-
Makas alma,
-
Göğüse dokunma,
-
Kalçaya veya bacağa dokunma,
-
Sarılma,
-
Cinsel amaçlı olarak vücudun diğer bölgelerine dokunma.
Temel olarak sarkıntılık terimi, kişiler arasında meydana gelen temasın ani ve süreklilik arz etmemesini ifade etmektedir. Dolayısıyla eğer süreklilik varsa veya bu temas ani bir şekilde gerçekleşmemişse bu durumda sarkıntılık suretiyle değil doğrudan gerçekleşen cinsel istismar suçu oluşaca ve kişi daha ağır bir ceza alacaktır.
Bu kapsamda ani bir şekilde kalçaya temas etme, bacağa dokunup hemen geri çekilme gibi vücudun bir bölgesine cinsel amaçlı ama ani bir hareket varsa sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçu oluşur.
Dolayısıyla süreklilikten kastedilen, cinsel amaçlı temasın uzun bir süreye yayılması ya da buna benzer şekilde birden fazla kez tekrar edilmemesidir.
DİKKAT: Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı şartlarının oluşması için mutlaka temasın yüzeysel, geçici ve hafif nitelikte olması gerekir.
YARGITAY'IN da görüşü bu şekildedir:
“…TCK'da sarkıntılık; bir kimseye karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla işlenen, vücut dokunulmazlığını ihlâl eden, basit cinsel saldırı veya çocuğun basit cinsel istismarı yoğunluğuna ulaşmayan, devamlılık göstermeyen ani ve kesintili davranış veya davranışlar olarak kabul edilmelidir. Birbirini takiben yapılıp mağdurun vücudunun birçok değişik bölgesine dokunma eylemlerinin ani ve kesintili sayılayamayacağı da gözönüne alınmalıdır(…)” (Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.06.2020 tarih, 2019/14-221 Esas ve 2020/312 Karar)
Çocuğa Sarkıntılığın Cezasını Ortadan Kaldıran Haller
Çocuğa sarkıntılığın cezasını ortadan kaldıran haller şunlardır:
-
Kişinin 15 yaşından büyük olması ve temasta rızasının bulunması,
-
Kişinin görünüşü ve söylemleriyle kendisini 18 yaşından büyük göstermesi.
Kişinin Rızasının Suça Etkisi
Çocuğa sarkıntılığın cezasını ortadan kaldıran ilk durum, çocuğun 15 yaşından büyük olması ve rızasının bulunmasıdır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki kişinin sadece 15 yaşından büyük olması yetmez. Kişinin 15 yaşından büyük olmasının yanında, söz konusu cinsel eylemin anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek bir zihinsel gelişkinlikte bulunması gerekir. Eğer bu şartlar sağlanıyorsa sarkıntılık suçu oluşmayacaktır.
Ancak çocuk 15 yaşından küçükse veya 15 yaşından büyük olmasına rağmen temasın anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek durumda değilse rıza hiçbir surette geçerli olmayacaktır.
Bu kapsamda her somut durum kendi özelinde incelenecek, çocuğun eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayabilme kapasitesi mahkeme ve avukat tarafından araştırılacaktır.
Kişinin Görünüşünden Dolayı Yaşında Hataya Düşmenin Suça Etkisi
Çocuğa sarkıntılığın cezasını ortadan kaldıran ikinci durum ise failin çocuğun yaşı hakkında hataya düşmesidir.
Kişinin hata hükümlerinden faydalanabilmesi için düştüğü hatanın kaçınılmaz olması gerekir. Özellikle uygulamada bazı yaşı küçük çocukların kendilerini büyük olarak tanıtması ve görünüş itibariyle yetişkin gibi gözükmesi buna bir örnektir. Ancak failin şüpheye bile düşmesi, suçun ortaya çıkması için yeterlidir. Zira şüpheye düşülmesi gereken bir halin varlığı, eyleme engel olmaldır.
Yargıtay uygulamasına göre, failin mağdurun yaşı hakkında hataya düşmesinin esaslı ve kaçınılmaz olduğunun tespiti için incelenmesi gereken haller şunlardır:
-
Fail ve mağdurun bulunduğu çevre,
-
Fail ve mağdur arasındaki ilişki (okul, sokak veya sosyal medya vb.),
-
Mağdurun fiziksel görünüm itibariyle kaç yaşında gösterdiği,
-
Mağdur resmi bir hastanede doğmamışsa gerçekte kaç yaşında olduğu,
-
Mağdurun faili yaşı konusunda yanılmasına etki eden hususlar.
Cinsel istismar suçu hakkında nitelikli hallerin de bulunduğu daha kapsamlı bilgi edinmek için tıklayabilirsiniz: "çocuğun cinsel istismarı suçu ve cezası"
Çocuğa Sarkıntılığın Cezasında Çocuğun Beyanı
Çocuğa sarkıntılığın cezasında çocuğun beyanı, dava dosyası içinde en önemli değerlendirme ölçütlerinden biridir. Zira cinsel suçlar genellikle gizli olarak işlendiğinden eldeki en önemli veri mağdur çocuğun beyanıdır.
Ancak bu durum bazı ispat sorunlarını gündeme getirmektedir. Çünkü genellikle eldeki tek delil çocuğun beyanı olmakta bunun dışında yan deliller ise az sayıda bulunmaktadır. Bu çerçevede bazen sarkıntılığa uğrayan çocuğun mağdur olması bazen de şikayet edilen tarafın bu suçu işlememesine rağmen mağdur olmasına sebep olmaktadır.
Beyanın güvenilirliği ve dosyanın aydınlatılması içinse çocuk ve çocuğun beyanı kapsamında şu araştırmaların yapılması gerekmektedir:
-
Çocuğun akli durumunun incelenmesi için psikolojik ve zihinsel durumunun uzmanlar aracılığıyla tespiti,
-
Çocuğun ailesinin ya da akrabalarının bir baskı unsuru oluşturup oluşturmadığı
-
Çocuğun ailesi ya da yakınları dışında toplum nezdinde bir baskı görüp görmediği,
-
Çocuğun yaşına bağlı olarak zihinsel ve fiizksel gelişkinlik seviyesi,
-
Çocuğun bu olay nedeniyle çevresinden, karşı taraftan ya da başkaca birinden korkup korkmadığı,
-
Çocuğun olayları ne derece hatırladığı,
-
Çocuğun beyanlarında abartı unsurlarının veya gerçeküstü hususların bulunup bulunmadığı.
Yukarıda yer alan hususlar mahkemece ve avukat arafcılığıyla mutlaka tespit edilmelidir. Zira bu tür olaylar genellikle çocuklar üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturmaktadır. Bu durum ise maddi gerçekliğin ortaya çıkmasına engel olmakla birlikte hem mağdur çocuğu hem de sanık tarafı açısından olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
Yargıtay da anılan olumsuz sonuçların ortaya çıkmasını engellemek adına doğrudan çocuk beyanına yönelik olarak hüküm kurulmaması gerektiğini ifade etmektedir. Öncelikle araştırma yapılması gerektiği ve başlıca şu hususların araştırılması gerektiği görülür:
-
Çocuğun veya ailesinin şikayette bulunma süresi, (Yargıtay 14. C.D., E. 2016/12325 K. 2017/1430 K., T. 20.3.2017),
-
Çocuk ve sanığın suçtan önceki iletişimi, (Yargıtay Ceza Genel Kurulu., E.2012/2- 1498, K.2014/188 K., T. 15.04.2014),
-
Çocuk ve sanık arasında husumete ya da iftiraya sebep olacak olayların olup olmadığı (Yargıtay 9.Ceza Dairesi., E. 2022/15078 K. 2023/3053 K., T. 11.5.2023),
-
Çocuğun beyanlarında tutarsızlıklar olup olmadığı, (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2022/405 K. 2022/789, k.t. 8.12.2022),
-
Çocuğun beyanların hayatın olağan akışına uygunluğu, (Yargıtay Ceza Genel Kurulu,, E. 2022/405 K. 2022/789, k.t. 8.12.2022),
-
Mağdurun direnme imkânını kullanıp kullanmadığı (Yargıtay 5.C.D., E.2007/11586, K.2008/161, k.t.22.01.2008).
Sonuç
Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı ya da çocuğa sarkıntılığın cezası, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suç türünde maddi gerçekliğin ortaya çıkması açısından mutlaka usuli işlemlerin doğru yapılması, delillerin doğru şekilde tespit edilip toplanması ve etkin bir savunma yapılması gerekir. Bu anlamda sürecin başından itibaren alanında uzman bir ceza hukuku avukatına danışılması faydalı olacaktır.