SÜRASTARYA PARASI VE TAHSİLİ

Sürastarya parası veya sürastarya ücreti, deniz yoluyla yapılan taşıma işlerinde taşıyıcının yükleme veya boşaltma limanında gemiyle beklediği fazladan sürenin karşılığı olan ücrettir. Sürastarya parasının tahsili ise para ödenmeden geminin seyre çıkartılmaması, mal veya yük üzerindeki hapis hakkının kullanılması ya da diğer hukuki yollara başvurulması yoluyla mümkündür.

Sürastarya parası veya sürastarya ücretinin tahsilinde, taraflar arasında sözleşmeler titizlikle incelenmeli, uygun hukuki mevzuat ile birlikte titiz bir inceleme yapılarak en kısa ve masrafsız yoldan alacağın tahsili için hukuki bir strateji geliştirilmelidir.

Sürastarya Nedir?

Sürastarya, eşyanın gemiye yüklenmesi veya boşaltılması işleminin zamanında yapılmaması halinde fazladan beklenen süredir.

Sürastarya Parası Nedir?

Sürastarya parası, taşıyıcının gemisini yükleme veya boşaltma limanında fazladan bir süre daha bekletmesinin karşılığı olan ücrettir. Bu anlamda sürastarya parası bir tazminat ya da ceza değil sözleşme ile belirlenen bir ücrettir.

Sürastarya parası, temel olarak geminin yükleme veya boşaltma işlemi için fazladan limanda beklemesi sonucu ödenir. Dolayısıyla hukuken bu beklemeye sebep olan taraf için alacak hakkı, alacaklı temerrüdü hükümlerine göre istenir. 

Sürastarya ücretinin/parasının istenebilmesi için geminin sürastarya süresince beklemesi yeterlidir. Yani malı veya yükü taşıtan tarafın kusurunun olup olmaması önemli değildir. Yine aynı şekilde taşıyan tarafın geminin beklemesi yüzünden uğradığı zararların da doğrudan sürastarya ile ilgisi yoktur. Önemli olan sürastarya ücretinin belirlenmesi ve bu ücretin talep edilmiş olmasıdır.

Sürastarya süresinin de aşılması nedeniyle ödenecek olan demuraj bedeli ise bekleme veya gecikme nedeniyle ödenecek ek ücrettir. Demuraj günlük olarak hesaplanır ve genellikle bir sözleşme ile önceden belirlenir.

Demuraj bedeli için ayrıntılı bilgi için tıklayabilirsiniz: “Demuraj Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Sürastarya Parasını Kim Öder?

Sürastarya parasını, taşıma sözleşmesini taşıtan olarak imzalayan taraf ödemekle sorumludur. Bu anlamda sürastarya parasını ödemekle yükümlü olan yani borçlu kişi taşıtandır.

Sürastarya parasının alacaklısı ise starya süresi içinde yükleme ve boşaltma işlemlerinin tamamlanması nedeniyle gemisi fazladan limanda bekleyen taşıyan taraftır.

Bir başka deyişle alacaklı taraf, gemisinin tamamını ya da bir kısmını bir taşıma sözleşmesi ile taşıtan tarafa tahsis edendir. Ayrıca bunların dışında donatan veya alt taşıma sözleşmesi ile yükü gemi ile taşıyan taraf olarak çarterde alacaklı olabilir.

Anlaşılacağı üzere borçlu ve alacaklı taraflar, esasen taşıtan ve taşıyandır. Bunların dışında kural olarak 3.bir kişi veya şirketin sorumluluğu gündeme gelmez. Örneğin, taşıma sözleşmesinde bulunmayan malın alacaklısı sıfatıyla gönderilen sürastarya ücretinden sorumlu olmaz.

Deniz taşımasında malı veya yükü teslim alacak olan yani gönderilen sürastarya ücretinden sorumlu tutulmak isteniyorsa, öncelikle alıcı taraf, gemiden yükü teslim alması gerekir. Burada da konşimento ile hak sahibinin adına hareket etme yetkisi bulunarak temsilcisi sıfatıyla yükü teslim alması gerekir. Ayrıca yükün gönderildiği kişinin konşimentoda mutlaka borçlu olarak gösterilmesi gerekir. Özetle:

  • Gönderilen yani malın alıcısı yükün kendisine teslim edilmesini talep etmeli,

  • Konşimentoda veya taraflar arasındaki sözleşmedeki klozda, gönderilen sürastarya borçlusu olarak gösterilmelidir.

Deniz yoluyla yapılan taşıma işlemi, alt taşıma sözleşmesi yani taşeron şekilde işletileecekse, birden fazla sürastarya parası alacaklısı bulunabilir. Bu durumda asıl taşıma sözleşmesini yapan donatan çarterden ücret talep eder. Çarter ise işveren olarak kendi altında taşıma için anlaştığı alt çarterden parasını talep edecektir. Bu şekilde her bir taraf sözleşme yaptığı şirketten parayı tahsil edecektir.

Sürastarya Parası Nasıl Belirlenir?

Sürastarya parası, tüm tatil günleri dahil olarak geminin bekleme süresinin belirlenmesi ve günlük sürastarya ücretinin hesaplanması yoluyla belirlenir.

Sürastarya parasının belirlenmesinde etkili olan en temel husus ise tararfların daha önceden sözleşme ile sürastarya süresi veya ücreti hakkında belirleme yapıp yapmadığının belirlenmesidir. Zira bu tür bir belirleme talep edilecek sürastarya ücretinin hesaplaması için büyük kolaylık sağlamaktadır. Aynı şekilde sözleşmede bir hüküm yoksa bu durumda mevzuattan faydalanarak uygun bir ücret belirlenir.

Sürastarya süresi hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayabilirsiniz: “sürastarya süresi ve hesaplaması

Sürastarya süresinin hesaplanmasında ise faaliyet sahası prensini geçerlidir. Dolayısıyla sürastarya süresi içinde bir yükleme veya boşaltma işleminin yapılmasını engelleyecek bir husus ortaya çıkarsa, sorumluluğun kimin faaliyet sahasında girdiği incelenir.

Örneğin, 

  • Engel, yükü taşıtan kişinin faaliyet sahasında ortaya çıkmışsa, bu engel nedeniyle geçen boş süre sürastaryanın süre hesaplanmasında dikkate alınır. 

  • Engel, yükü taşıyan tarafın faaliyet sahasında ortaya çıkmışsa, bu halde geçen süre sürastaryanın süre hesaplanmasında dikkate alınmaz. 

  • Engel, ortak faaliyet sahasında ortaya çıkmışsa, yine bu durum sürastaryanın süre hesaplanmasında dikkate alınır.

DİKKAT: Taraflar sözleşmelerine FİOST kaydı koyarak, faaliyet sahalarını değiştirebilir. Bu sayede yükleme işlemleri için taşıtan sorumluluk altına girecek ve taşıyan taraf yükleme, boşaltma, istifleme veya tanzim gibi işlemler için sorumluluğu taşıtana yükleyecektir. Böylelikle  Sürastaryanın süre hesabında da tarafların kararlaştırdığı FIOST düzenine göre faaliyet sahaları belirlenir ve süre buna göre belirlenebilir.

Sürastarya Parası Ödenmezse Ne Yapılır?

Sürastarya parası ödenmezse, sürastarya parasının tahsili için şunlar yapılabilir:

  • Para ödenmeden gemiyi yola çıkartmamak,

  • Mal veya Yük üzerindeki hapis hakkını kullanmak,

  • Sürastarya parasının tahsili için hukuki yollara başvurmak.

Ödenmeyen Sürastarya Parasında Taşıyanın Gemiyi Yola Çıkartmama Hakkı 

Sürastarya parasının tahsili için taşıyıcı tarafın başvurabileceği ilk işlem, sürastarya ücreti ödenmeden gemiyi yola çıkartmamaktır. 

Bu durumda paranın tamamının ödenmesi istenebileceği gibi belirli bir kısmının ödenmesi ve kalan bakiye kısmın daha sonra ödenmesi planlanabilir. Bunun dışında taşıyıcı taraf, doğrudan para almadan belirli bir teminat karşılığında da gemiyi tekrar yola çıkarabilir. Yine teminatın ne olacağı ve ne şekilde belirleneceği tarafların serbest iradesine bağlıdır.

Nitekim son olarak taşıtan taraf uğradığı bir zarar varsa, bu zararın tamamını yükü taşıtan taraftan talep etme hakkına sahiptir.

Ödenmeyen Sürastarya Parasında Taşıyanın Hapis Hakkı

Sürastarya parasının tahsili için taşıyıcı tarafın başvurabileceği ikinci işlem, hapis hakkını kullanmaktır.

Sürastarya parasında hapis hakkı, taşıyan tarafın navlun sözleşmesinden doğan haklarını teminat/güvence altına aldığı bir haktır. 

Deniz alacaklarında hapis hakkı, pek çok durumda başvurulabilen bir haktır. Örneğin, navlun ücretinin ödenmemesi, mesafe navlunu, ölü navlun ya da yolculuk başlamadan önce navlun sözlşemesinin haksız feshinde hapis hakkı kullanılabilir. Bu anlamda konumuzla ilişkili olarak ödenmeyen sürastarya parası için de taşıyan taraf hapis hakkını kullanabilir.

Sürastarya parasında hapis hakkının kullanılması, yükün taşıyanda bulunduğu yani hukuken zilyetliğine sahip olduğu süre boyunca kullanılabilir. Öyle ki yük gönderilene teslim edilse bile, 30 gün içinde hapis hakkı kullanılabilir.

Örnek olarak, eğer yük bir şekilde teslimat limanına ulaşmış ancak sürastarya ücreti ödenmemiş olsun. Ayrıca yük gönderilen tarafça teslim alınmış olsun. Bu durumda alacaklı olan taşıyan, yük mal veya depoda saklanıyorsa, icra memuru ile defter tutarak icra takibi başlatma hakkına sahiptir. 

DİKKAT: Eğer yükün gönderildiği taraf eşyanın teslimini talep etmiş ve bu istemin dayandığı sözleşme veya konşimento ya da diğer bir denizde taşıma senedi uyarınca sürastarya ücretinin gönderilen tarafından ödeneceği belirtilmişse, hapis hakkı malın alıcısı olan gönderilene karşı da kullanılabilir.

Ödenmeyen Sürastarya Parasının Tahsili İçin Diğer Hukuki Yollar

Ödenmeyen her alacak sözleşmesel bağlamda hukuken talep edilmesi mümkün haklardır. Bu bağlamda sürastarya parası ödenmediği durumda, her bir sözleşme kendi içeriğine göre özel olarak incelenmelidir. Bununla birlikte, ticari işbirliği yapılan firmalar ve yükün teslimine ilişkin olarak devreye girecek yerel ve uluslararası kanunlar tespit edilerek hareket edilmelidir. Bu sayede alacak hakkına çok daha kısa sürede ve doğru şekilde ulaşılabilir.

Aksi halde alacak hakları tazmin edilemeyebilir veya alacağa çok geç ulaşılabilir. Bu anlamda sürecin başından itibaren alanında uzman bir deniz hukuku avukatı/bürosuna danışılarak hareket edilmesi tavsiye edilir. 

Sonuç

Sürastarya ücretinin tahsili veya ödenmeyen sürastarya ücretinin tahsili noktasında özellikle sözleşmelere uygulanacak hukukun tespiti son derece önemlidir. Ayrıca yapılan sözleşmelerin içeriği de hukuken kullanılacak stratejinin belirlenmesinde en önemli etkendir. Bu anlamda gerçekçi ve doğru bir hukuki yol haritası çıkarılak en etkin ve kısa yoldan alacağa ulaşılması için çaba gösterilmesi gerekir.